Translation: from turkish
rivayet birleşik zamanı
-
161 amerika birleşik devletleri
соединенные штаты америкиМалый турецко-адыгский словарь > amerika birleşik devletleri
-
162 biçme zamanı gelme
джыгъо, хыгъо -
163 birleşik
зэхэт, зэкъот -
164 birleşik kelime
гущыIэзэгъус -
165 birleşik yazmak
зэпытхэн -
166 evlenme zamanı gelmiş
(erkek için) икъэщэгъу -
167 iş zamanı
IофшIэгъу зэман -
168 işbaşı vakti , zamanı
Iоф ублэ -
169 kayak zamanı
жэлъакIу -
170 koşma zamanı
чъэгъу -
171 koyma zamanı
гъэтIылъыгъо -
172 okuma zamanı
еджэгъу -
173 ot biçme zamanı
мэкъуогъу -
174 rivayet
къэIо-наIу -
175 sinek zamanı
бэдзэогъу -
176 söyleme zamanı
Iогъу, еIогъу -
177 tarla sürme zamanı
жъоныгъу -
178 ulaşma zamanı
нэсыгъо -
179 yapma zamanı
шIэгъу -
180 yatma zamanı
гъолъыгъо
Look at other dictionaries:
rivayet birleşik zamanı — is., dbl. Yalın zamanlı bir kiple miş ekinin birlikte kullanılmasından oluşan birleşik zaman: Gelmişmiş, gelecekmiş gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik — sf., ği Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit Birleşik Sözler birleşik ad birleşik cümle birleşik fiil birleşik isim birleşik kap birleşik kelime bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
rivayet — is., Ar. rivāyet 1) Söylenti O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti. F. R. Atay 2) Bir olay, bir haber veya sözü nakletme Rivayete göre, iğrenç, akla gelmez uğursuzluklar işlemişler. R. H. Karay Birleşik Sözler rivayet… … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik zaman — is., dbl. Yalın zamanlı ve çekimli bir fiilin di (i di), miş (i miş,), se (i se) gibi ek fiil eklerinden birini alarak bildirdiği zaman: Sevdiydi (sevdi y di <sevdi+i di), sevecekmiş (sev ecek miş < sev ecek + i miş) sev er se (sev erse… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaman — is., Ar. zamān 1) Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin 2) Bu sürenin belirli bir parçası, vakit Efendiler,… … Çağatay Osmanlı Sözlük