Translation: from turkish
rivayet birleşik zamanı
-
81 ortalama onarım zamanı
1. mean repair time 2. mean time to repair -
82 ortalama yıldız zamanı
mean sidereal time -
83 ostenit işleme zamanı
ausforming time -
84 ostenit menevişleme zamanı
austempering time -
85 oyun zamanı
n. playtime* * *1. period of play 2. playtime -
86 pasifik standart zamanı
pacific standard time -
87 pasifik zamanı
pacific time -
88 reaksiyon zamanı
reaction time -
89 rivayet
n. rumor, rumour [Brit.], tale, narrative, story, fame, grapevine* * *hearsay -
90 sayı zamanı
digit time -
91 varış zamanı
1. time of arrival 2. arrival time -
92 vurma zamanı
hitting time -
93 yatma zamanı
n. bedtime* * *bedtime -
94 yavaşlama zamanı
deceleration time -
95 yılın belli zamanı
time of year -
96 yürütüm zamanı
execution time -
97 zamanı aş
overrun the time -
98 zamanı geçmiş
past due -
99 zamanı ol
have time -
100 zamanı test edilmiş
time tested
Look at other dictionaries:
rivayet birleşik zamanı — is., dbl. Yalın zamanlı bir kiple miş ekinin birlikte kullanılmasından oluşan birleşik zaman: Gelmişmiş, gelecekmiş gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik — sf., ği Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit Birleşik Sözler birleşik ad birleşik cümle birleşik fiil birleşik isim birleşik kap birleşik kelime bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
rivayet — is., Ar. rivāyet 1) Söylenti O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti. F. R. Atay 2) Bir olay, bir haber veya sözü nakletme Rivayete göre, iğrenç, akla gelmez uğursuzluklar işlemişler. R. H. Karay Birleşik Sözler rivayet… … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik zaman — is., dbl. Yalın zamanlı ve çekimli bir fiilin di (i di), miş (i miş,), se (i se) gibi ek fiil eklerinden birini alarak bildirdiği zaman: Sevdiydi (sevdi y di <sevdi+i di), sevecekmiş (sev ecek miş < sev ecek + i miş) sev er se (sev erse… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaman — is., Ar. zamān 1) Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin 2) Bu sürenin belirli bir parçası, vakit Efendiler,… … Çağatay Osmanlı Sözlük