Translation: from turkish
rivayet birleşik zamanı
-
221 kuvvet zamanı
power stroke -
222 mühendislik zamanı
engineering time -
223 okuma zamanı
read time -
224 onarım zamanı
repair time -
225 rivayet
rumour, hearsay söylenti -
226 rivayet olunmak
to be rumoured -
227 salınım zamanı
cycle time -
228 savaş zamanı
wartime -
229 sayı zamanı
digit period -
230 sözcük zamanı
word time -
231 temizleme zamanı
takedown time -
232 uygulama zamanı
execution time, run duration -
233 uçuş zamanı
flight time, flying time -
234 yavaşlama zamanı
deceleration time -
235 yazma zamanı
write time -
236 yıldız zamanı
sidereal time -
237 çalışma zamanı
uptime -
238 çevrim zamanı
cycle time -
239 birleşik
united. - ad gram. compound noun. - eylem gram. compound verb. - oturum joint meeting. - sözcük gram. compound word. - tümce gram. compound sentence. - zaman gram. compound tense. -
240 Birleşik Arap Emirlikleri
,-ni United Arab Emirates.
Look at other dictionaries:
rivayet birleşik zamanı — is., dbl. Yalın zamanlı bir kiple miş ekinin birlikte kullanılmasından oluşan birleşik zaman: Gelmişmiş, gelecekmiş gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik — sf., ği Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit Birleşik Sözler birleşik ad birleşik cümle birleşik fiil birleşik isim birleşik kap birleşik kelime bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
rivayet — is., Ar. rivāyet 1) Söylenti O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti. F. R. Atay 2) Bir olay, bir haber veya sözü nakletme Rivayete göre, iğrenç, akla gelmez uğursuzluklar işlemişler. R. H. Karay Birleşik Sözler rivayet… … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik zaman — is., dbl. Yalın zamanlı ve çekimli bir fiilin di (i di), miş (i miş,), se (i se) gibi ek fiil eklerinden birini alarak bildirdiği zaman: Sevdiydi (sevdi y di <sevdi+i di), sevecekmiş (sev ecek miş < sev ecek + i miş) sev er se (sev erse… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaman — is., Ar. zamān 1) Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin 2) Bu sürenin belirli bir parçası, vakit Efendiler,… … Çağatay Osmanlı Sözlük