Translation: from turkish to adyghe
rivayet birleşik zamanı
-
1 gitme zamani
1) кIогъу/ кIуэгъуэ -
2 pişme vakti, zamani
-
3 rivayet
ТАУРЫХЪ, ІорыІотэжь/ ІуэрыІуэтэж, хъишъэ/ хъищэ, ПРЕДАНИЕ, ЛЕГЕНДА -
4 sürme zamani
-
5 uyku vakti, zamani
чъыегъу/ жеигъуэ -
6 zamani
ИГЪУ(Э) -
7 amerika birleşik devletleri
соединенные штаты америкиМалый турецко-адыгский словарь > amerika birleşik devletleri
-
8 biçme zamanı gelme
джыгъо, хыгъо -
9 birleşik
зэхэт, зэкъот -
10 birleşik kelime
гущыIэзэгъус -
11 birleşik yazmak
зэпытхэн -
12 evlenme zamanı gelmiş
(erkek için) икъэщэгъу -
13 iş zamanı
IофшIэгъу зэман -
14 işbaşı vakti , zamanı
Iоф ублэ -
15 kayak zamanı
жэлъакIу -
16 koşma zamanı
чъэгъу -
17 koyma zamanı
гъэтIылъыгъо -
18 okuma zamanı
еджэгъу -
19 ot biçme zamanı
мэкъуогъу -
20 rivayet
къэIо-наIу
Look at other dictionaries:
rivayet birleşik zamanı — is., dbl. Yalın zamanlı bir kiple miş ekinin birlikte kullanılmasından oluşan birleşik zaman: Gelmişmiş, gelecekmiş gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik — sf., ği Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit Birleşik Sözler birleşik ad birleşik cümle birleşik fiil birleşik isim birleşik kap birleşik kelime bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
rivayet — is., Ar. rivāyet 1) Söylenti O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti. F. R. Atay 2) Bir olay, bir haber veya sözü nakletme Rivayete göre, iğrenç, akla gelmez uğursuzluklar işlemişler. R. H. Karay Birleşik Sözler rivayet… … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik zaman — is., dbl. Yalın zamanlı ve çekimli bir fiilin di (i di), miş (i miş,), se (i se) gibi ek fiil eklerinden birini alarak bildirdiği zaman: Sevdiydi (sevdi y di <sevdi+i di), sevecekmiş (sev ecek miş < sev ecek + i miş) sev er se (sev erse… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaman — is., Ar. zamān 1) Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin 2) Bu sürenin belirli bir parçası, vakit Efendiler,… … Çağatay Osmanlı Sözlük