Translation: from turkish
kolay kanar
-
1 çocuk
Kind nt\çocuk aldırmak med abtreiben\çocuk düşürmek ( düşük yapmak) eine Fehlgeburt haben\çocuk gibi wie ein Kind; ( kolay kanar) kindlich\çocuk gibi sevinmek sich freuen wie ein Kind\çocuk dünyaya getirmek ein Kind zur Welt bringen\çocuk peydahlamak ( gebe kalmak) schwanger werden\çocuk yetiştirmek Kinder großziehençocuğu olmak ein Kind bekommen -
2 kolay
легко́* * *1.лёгкий, нетру́дныйkolay ders — лёгкий уро́к
2.kolay iş — лёгкое де́ло
легко́, без труда́••- kolayını bulmak
- kolay gele!
- kolay gelsin!
- kolayına gelmek
- kolayına kaçmak
- kolayı var -
3 kolay kolay
легко́, без труда́ (с гл. в отриц. форме)işe girsem artık kolay kolay kocaya varmam — е́сли я устро́юсь на рабо́ту, мне уже́ нелегко́ бу́дет вы́йти за́муж
-
4 kolay
[T kolay, from OT *qolaj]: easyA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > kolay
-
5 kanar
-
6 kolay
kolay leicht, nicht schwierig;kolay kolay ganz einfach, mühelos;kolayda griffbereit;kolayı var es gibt einen Ausweg;-in kolayını bulmak Mittel und Wege finden für;kolay gele (oder gelsin) viel Erfolg (bei der Arbeit)! -
7 kolay
1́s. 容易的, 简单的, 简便的: \kolay iş 容易的事 \kolay ders 简单的课程 Yeni harflerin öğrenilmesi eskisinden kolaydır. 新字母比老字母容易学。2́zf. 容易地, 顺利地, 便利地: Evi kolay buldum. 我很容易地找到了家。Yolu bulmak kolay oldu. 他顺利地找到了路。3́is. 便利, 办法, 诀窍, 捷径: Her işin bir kolayı vardır. 每件事都有窍门。İşin kolayını buldum. 我找到了这件事的诀窍。◇ \kolay değil 当然, 自然 \kolay gelmek 容易, 顺利: Kolay gele! (或 gelsin!) (对做某项工作的人们的祝愿语)祝工作顺利!\kolay \kolay (用于否定式)容易地, 轻而易举地, 便利地: Aklı başında bir kimse kolay kolay yolunu sapıtmaz. 一个正派的人是不会轻易学坏的。Bu işi kolay kolay başaramaz. 这件事不容易做成功。\kolayda 可用的, 可得到的, 可达到的; 方便处: İstediğiniz şey kolayda, hemen bulur veririm. 您要的东西可以得到, 我马上就找来给您。Şu kitap kolayda ise bana gösterir misiniz? 方便的话, 能把那本书给我看看吗?\kolayı olmak 有办法, 能找到办法 -in \kolayına bakmak 选择诀窍, 选择捷径 (Herhangi bir biçim) \kolayına gelmek (用…方式做)更方便, 更便利: Bu sorunu bankadan kredi alıp çözümlemek kolayımıza geldi. 我们从银行贷款很容易就解决了这个问题。-in \kolayına kaçmak 选择诀窍, 选择捷径 \kolayını aramak 找办法, 找窍门, 找诀窍: Yanlışını düzeltmek için bir kolayını aramaya başladı. 他开始想办法纠正错误。\kolayını bulmak 寻找办法, 寻找捷径: O da bir kolayını bulur, başkasına sürer. 他会找到一个办法, 并向他人推广。Nihayet o da kafese girdi, fakat bir kolayını bulup kurtulur. 他终于也进了班房, 不过他会想办法出来的。 -
8 kolay
1.лёгкий, нетру́дный2.(тж. kolay kolay) легко́, без труда́ -
9 sürmesi kolay
(kolay sürülen yer) жъогъошIу/ вэгъуафIэ -
10 kanar
-
11 kolay
leicht, einfach\kolay bir soru eine leichte Frage\kolay gelsin! frohes Schaffen!bundan \kolay ne var ki! nichts leichter als das!dile \kolay leichter gesagt als getanişin \kolayına kaçıyorsun du machst es dir zu einfachsöylemesi \kolay leicht zu sagen -
12 kolay kolay
-
13 kolay
"1. easy, simple. 2. easily. 3. easy way (to do something). -da handy; within easy reach. -ına bakmak /ın/ to choose or look for the easiest way (of doing something). -ını bulmak /ın/ to find an easy way to do (something). -ına gelmek /ın/ to be easy or convenient (for). - gelsin/gele! I hope it´s going smoothly./I hope it will go smoothly (said to someone who is either doing or planning to do a job). -ına kaçmak /ın/ to take the easy way out (of a difficulty). - kolay (with negative verbs only) easily." -
14 kolay
asan, yüngül; kolay bir iş – asan işasan, yüngül -
15 dile kolay
сказа́ть-то легко́; на слова́х-то про́сто -
16 kolay gele!
бог в по́мощь!, бог по́мочь! -
17 kolay gelsin!
бог в по́мощь!, бог по́мочь! -
18 ondan kolay ne var!
что мо́жет быть про́ще э́того! -
19 kolay
ансат; асат; кулай; уңай -
20 kolay hastalanan
авыручан
Look at other dictionaries:
çocuk gibi — 1) yetenekleri gelişmemiş, çocuk kalmış Çocuk gibi adam. 2) kolay kanar, kolay inanır Sen de çocuk gibisin, o adamın sözüne inanılır mı? … Çağatay Osmanlı Sözlük