Translation: from turkish
ilgi
-
1 ilgi
ilgi (-e) Beziehung f (zu); Interesse n (an D); CHEM Verwandtschaft f, Affinität f;ilgi alanı Interessengebiet n;ilgi çekici interessant, fesselnd;ilgi çekmek Aufmerksamkeit erregen, das Interesse auf sich ziehen; Interesse finden;ilgi duyan Interessent m, -in f;-e karşı ilgi duymak Interesse haben (an D);ilgi eki GR Beziehungssuffix n (z.B. -ki);ilgi görmek (a toplamak) Aufmerksamkeit erregen; Interesse finden;-e karşı ilgi göstermek Interesse entgegenbringen (D);-de ilgi uyandırmak Interesse erregen bei;-le ilgisini kesmek die Beziehungen abbrechen zu -
2 ilgi
is.1. 关系, 联系: \ilgi alanı 职责范围 \ilgi zamiri 语́ 关系代词 Son olayla hiç ilgim yok. 我与最近的事件毫无关系。Sosyal olaylarla ekonomik olaylar arasında ilgi vardır. 社会现象与经济现象之间存在联系。2. 兴趣; 关心, 关注, 注意: Politikayla ilgisi yok. 他对政治不感兴趣。Bu işle bizim hiçbir ilgimiz yoktur; körler mahallesinde ayna satılmaz. 我们对这笔生意不感兴趣, 别瞎耽误工夫了。3. 化́ 亲合性, 亲和力◇ \ilgi çekici 吸引人的, 令人感兴趣的, 引人注目的 \ilgi çekmek 令人感兴趣, 引人注目 \ilgi duymak 关怀, 关注, 重视, 感兴趣 \ilgi görmek 令人感兴趣, 受人关注, 引人注意 \ilgi göstermek 关注, 注意, 感兴趣: Ülkemize gelen turistlere yakın ilgi göstermeliyiz. 对到我国来的游客, 我们应该热情。\ilgi toplamak 1) 关注, 注意 2) 受关注, 引人注目 \ilgisini çekmek 引起关注, 引起兴趣, 引起注意: Adamın harektleri ilgimi çekti. 此人的行为引起了我的注意。İki üç ders içinde ilgisini çeken bir ögrenci olmuştum. 两三节课下来我就成了一名引起他的注意的学生。\ilgisini kesmek 中断关系, 一刀两断: Çocuğu babasına bırakıp kendisi erkekle ilgisini keser ve familyasının yanına döner. 他把孩子留给孩子他爹, 同丈夫一刀两断, 回了娘家。Akrabalarımla da ilgimi tümden kestim. Yalnız başıma yaşıyorum. 我与亲戚完全断绝了联系, 独自一人生活。 -
3 ilgi
ilgi s1) Interesse ntbir şeye \ilgi duymak [o göstermek] sich für etw interessieren\ilgi uyandırmak das Interesse (er) weckenbirine \ilgi göstermek jdm Aufmerksamkeit erweisenbirinin \ilgisini çekmek jds Aufmerksamkeit auf sich ziehen -
4 ilgi
1) отноше́ние, связьilgisini kesmek — порва́ть / прекрати́ть вся́кие свя́зи
ilgisi olmak — каса́ться кого-чего, име́ть отноше́ние к кому-чему
bununla hiç ilgisi yok — он не име́ет к э́тому никако́го отноше́ния
2) интере́с, заинтересо́ванность; внима́ние; любопы́тствоilgi çekmek — вызыва́ть интере́с, привлека́ть внима́ние
ilgi duymak — проявля́ть интере́с к кому-чему, интересова́ться кем-чем
ilgi göstermek — заинтересова́ться, проявля́ть любопы́тство, любопы́тствовать
-
5 ilgi
элемтә; кайгырту; кысылыш -
6 ilgi
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > ilgi
-
7 ilgi
n. relation, connection, attachment, involvement, interest, affinity, concern, attention, liking, bearing, care, connexion, curiosity, pertinence, reference, regard, relationship, relativeness, relevance, relevancy, respect, solicitude, sympathy* * *1. affinity 2. rapport 3. concern (n.) 4. interest (n.) -
8 ilgi
bal--------pêwendî -
9 ilgi
1. Əlaqə; münasibət2. Maraq -
10 ilgi
interes; odsetki; oprocentowanie; zainteresowanie -
11 ilgi
отноше́ние, каса́тельство, прича́стность; связь -
12 ilgi
-
13 ilgi
ехьылIэ, егуъу, дешIэкI -
14 ilgi
σχέση, επαφή, (alaka)ενδιαφέρον, διαφέρον -
15 ilgi
اهتمام -
16 ilgi
اهتمام [اِهْتِمام]Anlamı: önem verme -
17 ilgi
"relation, connection, bearing; concern, interest; care, attention; affinity" -
18 ilgi
"1. relation, connection; relevance. 2. interest, concern. 3. chem. affinity. - çekici interesting. - çekmek to attract attention. -sini çekmek /ın/ to interest (someone, something), draw (someone´s, something´s) attention, attract (someone´s, something´s) attention. - duymak /a/ to be interested in. - eki gram. the -ki suffix added to nouns and pronouns (e.g. dünkü, onlarınki). - göstermek /a/ to show interest in. - toplamak to attract attention. - zamiri gram. possessive pronoun (e.g. onunki)." -
19 ilgi
1) əlaqə, münasibət; bununla hiç ilgisi yok – bununla heç bir əlaqəsi yoxdur; 2) maraq, hər şeyi bilmək həvəsiəlaqə, maraq, münasibət -
20 ilgi
prospěch; úrok; zájem; zajímavost; zisk
Look at other dictionaries:
Ilgi — Ilgi, 1) See; 2) Marktflecken daran im russischen Gouvernement Wilna … Pierer's Universal-Lexikon
ilgi — is. 1) İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk 2) kim. Kimyasal şartlar eş veya birbirine çok yakın olduğunda ögelerin birbirleriyle birleşmede gösterdiği seçicilik 3) ruh b. Dikkati öncelikle belirli bir şey… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgi — ilgùs, ilgi̇̀ bdv. Bai̇̃siai ilgùs ši̇̀s kẽlias … Bendrinės lietuvių kalbos žodyno antraštynas
Iłgi — Sp Ìlgis Ap Iłgi L ež. Š Lenkijoje … Pasaulio vietovardžiai. Internetinė duomenų bazė
ılgı — ev eşyası … Beypazari ağzindan sözcükler
ilgi görmek — ilgi çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgi alanı — is. Bir kişi veya kuruluşun ilgilendiği konular Yurt dışına başlayan büyük göç, beni hep heyecanlandırmış hep ilgi alanım içinde kalmıştır. N. Meriç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgi çekicilik — is., ği İlgi çekici olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgi duymak — bir işe, bir olaya, bir kimseye önem vermek, yakınlık duymak Yeni istidatlara her zaman ilgi duyan bir büyük sanatçı idi. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgi toplamak — 1) ilgisini yoğunlaştırmak, belli etmek 2) ilgi görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgi çekici — is. İlgiyi, dikkati üzerinde toplayan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük