Translation: from turkish
ihtimal
-
1 ihtimal
- li[ihtima:l]阿́1́is. 可能(性): Bütün ihtimalleri hesapladık. 我们分析了各种可能。İşte bu ihtimal kafasını altüst etti. 就是这种可能使他乱了方寸。2́s. 也许, 或许, 大概: İhtimal bugün gelir. 他今天也许会来。◇ \ihtimal ki 也许, 或许, 大概: İhtimal ki ileride bu üç müze birleşerek tek bir müze hâlini alacaktır. 这3个博物馆今后也许要合并为一个。-e \ihtimal vermek 认为可能(发生): Ebediyen sustuğuna ihtimal veremedim. 我认为他不可能永远保持沉默。\ihtimal hesabı 数́ 概率论 -
2 ihtimal
I sbüyük bir \ihtimalle mit großer Wahrscheinlichkeit, höchstwahrscheinlich, aller Wahrscheinlichkeit nachen iyi \ihtimalle am ehestenher \ihtimale karşı gegen alle Eventualitäten, für alle Fälle3) Aussicht fbir şeyin olması \ihtimali die Aussicht, dass etw geschieht\ihtimal ki, ... es ist möglich, dass...bir şeye \ihtimal vermemek etw für unwahrscheinlich halten, etw nicht für möglich halten -
3 ihtimal
1. - liвозмо́жность, вероя́тностьihtimali azdır — маловероя́тно, вряд ли
2. - liihtimal vermemek — не допуска́ть возмо́жности
возмо́жно, вероя́тно, мо́жет бытьihtimal ki... — возмо́жно, что...
-
4 ihtimal
-e ihtimal vermemek nicht für wahrscheinlich halten (A);her ihtimale karşı auf jeden Fall;ihtimaller hesabı Wahrscheinlichkeitsrechnung f -
5 ihtimal
ихтимал -
6 ihtimal
n. probability, possibility, contingency, chance, likelihood, presumption, eventuality, potentiality, prospect, sight, verisimilitude, odds* * *eventuality -
7 ihtimal
guman -
8 ihtimal\ ki
пожа́луй -
9 ihtimal
Ehtimal -
10 ihtimal
prawdopodobieństwo -
11 ihtimal
(-li)а возмо́жность, вероя́тность; предположе́ние -
12 ihtimal
хъункIэ ихъун -
13 ihtimal
πιθανότητα, ενδεχόμενο -
14 ihtimal
إمكانإمكانيةاحتمالجواز -
15 ihtimal
1. إمكان [إِمْكان]Anlamı: olabilirlik, olasılık2. إمكانية [إِمْكانِيَّة]Anlamı: olabilirlik, olasılık3. احتمال [اِحْتِمَال]Anlamı: olabilirlik, olasılık4. جواز [جَوَاز]Anlamı: olabilirlik, olasılık -
16 ihtimal
"probability, possibility, chance, contingency; probably, very likely, eventually" -
17 ihtimal
,-li 1. probability, likelihood, likeliness. 2. probably, in all likelihood. - ki probably, in all likelihood. -i olmak /ın/ (for something) to be likely. -i olmamak /ın/ (for something) to be unlikely. - vermek /a/ to consider (something) likely. -
18 ihtimal
ehtimal -
19 ihtimal
pravděpodobnost
Look at other dictionaries:
ihtimal — is., li, Ar. iḥtimāl 1) Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık Bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin? O. N. Akın 2) zf. Belki, ola ki İhtimal, semiz ve romatizmalı olan bu adam, suya ayağını bile değdirmemiştir. F. R. Atay… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtimal ki — (A. F.) [ ﻪﮐ لﺎﻤﺘﺣا ] belki de, muhtemelen. ♦ ihtimal vermek sanmak, tahmin etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ihtimal ki — olabilir ki, belki … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtimâl — (A.) [ لﺎﻤﺘﺣا ] 1. olasılık. 2. yüklenme. 3. belki … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İHTİMAL — (Haml. den) Mümkün olma, belki. Olması mümkün görünmek. * Kabul eylemek. * Yükselip götürmek. * İhsana mukabil şükretmek. * Kızma ve hiddetlenmekten dolayı yüzünün rengi değişmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ihtimal vermemek — bir şeyin gerçekleşeceğini, olabileceğini hiç düşünmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İHTİMAL-İ ZATÎ — (Bak: İmkân ı zat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AGLEB-İ İHTİMAL — Büyük bir ihtimal … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağleb -i ihtimâl — [ لﺎﻤﺘﺣا ﺐﻠﻏا ] büyük bir ihtimalle, büyük bir olasılıkla … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BAİD-ÜL İHTİMÂL — İhtimalden uzak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
YAHTEMİL — İhtimal … Yeni Lügat Türkçe Sözlük