Translation: from turkish
birleşik
-
1 birleşik
s.1. 统一的, 联合的2. 复合的: \birleşik cümle (或 tümce) 语́ 复合句 \birleşik isim (或 ad) 语́ 复合名词 \birleşik fiil (或 eylem) 语́ 复合动词 \birleşik kelime (或 sözcük) 语́ 复合词 \birleşik yaprak 植́ 复叶 \birleşik sayı 数́ 带分数 \birleşik zaman 语́ 复合时态◇ \birleşik oturum 联席会议, 联合会议: Millet Meclisi ve Senato \birleşik oturumu 众参两院联席会议 -
2 birleşik
polimer \birleşikler polymere VerbindungenII adj1) zusammengesetzt\birleşik bir kelime ein zusammengesetztes Wort2) vereinigtB\birleşik Arap Emirlikleri Vereinigte Arabische Emirate -
3 birleşik
birleşik vereinigt; GR Verb usw zusammengesetzt;Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Vereinigte Staaten von Amerika (USA) -
4 birleşik
соединённый, объединённыйBirleşik Amerika Devletleri — Соединённые Шта́ты Аме́рики
◊
birleşik fiiller — грам. сло́жные глаго́лы -
5 birleşik
сообща́ющийся* * *озвонч. -ğiсоединённый, объединённый -
6 birleşik
комбинированный, составнойİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > birleşik
-
7 birleşik
adj. united, joint, connected, conjoint, combined, adjunctive, confederate, conjugate, conjunct, federate, integrated, jointed, unified* * *1. conjunctive 2. united (adj.) 3. conjoint (adj.) 4. federate (adj.) 5. incorporated (adj.) -
8 birleşik
hevedudanî--------yekbûyî--------yekgirtî -
9 birleşik
Birləşik; mürəkkəb maddə -
10 birleşik
зэхэт, зэкъот -
11 birleşik
حاصلضميممؤلفمتألفمتحدمترابطمترافقمتصلمتقارنمتكونمتلازممتماسكمجمعمجملمجموعمدموجمضموممكونمندمج -
12 birleşik
1. حاصل [حاصِل]Anlamı: bir araya gelmiş2. ضميم [ضَمِيم]Anlamı: bir araya gelmiş3. مؤلف [مُؤَلَّف]Anlamı: bir araya gelmiş4. متألف [مُتَأَلِّف]Anlamı: bir araya gelmiş5. متحد [مُتَّحِد]Anlamı: bir araya gelmiş6. متصل [مُتَّصِل]Anlamı: bir araya gelmiş7. مترابط [مُتَرَابِط]Anlamı: bir araya gelmiş8. مترافق [مُتَرَافِق]Anlamı: bir araya gelmiş9. متقارن [مُتَقَارِن]Anlamı: bir araya gelmiş10. متكون [مُتَكَوِّن]Anlamı: bir araya gelmiş11. متلازم [مُتَلَازِم]Anlamı: bir araya gelmiş12. متماسك [مُتَمَاسِك]Anlamı: bir araya gelmiş13. مجمل [مُجْمَل]Anlamı: bir araya gelmiş14. مجمع [مُجَمَّع]Anlamı: bir araya gelmiş15. مجموع [مَجْمُوع]Anlamı: bir araya gelmiş16. مدموج [مَدْمُوج]Anlamı: bir araya gelmiş17. مضموم [مَضْمُوم]Anlamı: bir araya gelmiş18. مكون [مُكَوَّن]Anlamı: bir araya gelmiş19. مندمج [مُنْدَمِج]Anlamı: bir araya gelmiş -
13 birleşik
"united, confederate, joint; compound, composite" -
14 birleşik
united. - ad gram. compound noun. - eylem gram. compound verb. - oturum joint meeting. - sözcük gram. compound word. - tümce gram. compound sentence. - zaman gram. compound tense.
Look at other dictionaries:
birleşik — sf., ği Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit Birleşik Sözler birleşik ad birleşik cümle birleşik fiil birleşik isim birleşik kap birleşik kelime bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik ad — is., dbl. Birleşik kelime biçiminde belirli kurallar içinde kalıplaşmış ad, birleşik isim: Aslanağzı, başşehir, kaptıkaçtı, gecekondu gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik zaman — is., dbl. Yalın zamanlı ve çekimli bir fiilin di (i di), miş (i miş,), se (i se) gibi ek fiil eklerinden birini alarak bildirdiği zaman: Sevdiydi (sevdi y di <sevdi+i di), sevecekmiş (sev ecek miş < sev ecek + i miş) sev er se (sev erse… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Birleşik Kıbrıs Partisi — Die Birleşik Kıbrıs Partisi ist eine politische Partei in der Türkischen Republik Nordzypern. Geschichte Die Partei wurde April 2009 gegründet. Bei den Parlamentswahlen am 19. April 2009 erzielte sie 2,42 % der Stimmen und konnte damit… … Deutsch Wikipedia
birleşik cümle — is., dbl. Bir veya birkaç yan cümle veya ara cümle ile bir temel cümleden kurulan cümle, birleşik tümce … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik isim — is., smi, dbl. Birleşik ad … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik tümce — is., dbl. Birleşik cümle … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik fiil — is., dbl. Ad soyundan bir kelime ile biçim veya anlam bakımından kaynaşıp bütünleşen fiil: kaybolmak, reddetmek, hasta olmak, tedavi etmek gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik kap — is., bı, fiz. Alt tarafından birleştirilmiş kaplardan her biri, bileşik kap … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik kaplar — is., ç., fiz. Alt taraflarından değişik boyut ve kesitlerde borularla birleştirilmiş sistem, bileşik kaplar … Çağatay Osmanlı Sözlük
birleşik kelime — is., dbl. Ses düşmesi, ses türemesi, kelime türünün değişmesi, üzerindeki ekin görevini kaybetmesi veya anlam kayması dolayısıyla aralarına ek girmeyerek kalıplaşmış iki veya daha çok sözden oluşan kelime: pazartesi (< pazar ertesi), hissetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük