Translation: from english to turkish
from turkish to englishaylık almak
-
561 gain a hearing
v. söz hakkı almak, savunma hakkı kazanmak -
562 gas up
v. benzin almak -
563 get a ball out of smth
büyük zevk almak, eğlenmek (ile) -
564 get an inkling of
v. kokusunu almak -
565 get even with
acısını çıkarmak, öcünü almak -
566 get permit
v. izin almak -
567 get pickings
v. avantasını almak, çöplenmek -
568 get some fresh air
n. hava almak -
569 get the message
mesajı almak, anlamak -
570 get the taste of
v. tadını almak -
571 get the worth of one's money
v. parasının karşılığını almak -
572 get under one umbrella
korumaya almak, himayeye almak -
573 governmentalize
v. devlet denetimine almak -
574 grind out
yazmak, kaleme almak, çalmak, zorla yaptırmak, çektirmek, eziyet etmek -
575 grow fat
kilo almak, şişmanlamak, semirmek -
576 half yearly
altı aylık olarak, yarıyıllık -
577 hang on board
v. askıya almak -
578 have a charge of
v. sorumlu olmak, koruması altına almak -
579 have a drink
içecek bir şey almak, içmek -
580 have a good sleep
iyi uyumak, uykusunu almak
Look at other dictionaries:
aylık almak — bir aylık çalışma karşılığında para almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aylık — is., ğı 1) Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. F. R. Atay 2) sf. Bir ay içinde olan Aylık kazanç. 3) sf. Bir ay süren Aylık iş. 4) sf. Ayda bir kez… … Çağatay Osmanlı Sözlük
maaş almak — aylık almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesenek — is., ği, ekon. 1) Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para Emeklilik maaşı sade bir vefa borcu değil, ömür boyu bu maksatla toplanmış keseneklerin aylık hâlinde geri verilmesi. H. Taner 2) … Çağatay Osmanlı Sözlük
maaş — is., Ar. maˁāş Aylık Birleşik Sözler maaş bordrosu asli maaş dolgun maaş açık maaşı emekli maaşı eytam maaşı tekaüt maaşı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sipariş — is., Far. sipāriş 1) Bir şeyin yapılmasını, gönderilmesini, getirilmesini isteme, ısmarlama 2) Yapılması ısmarlanan şey Bütün bu siparişleri bir ayrı deftere kaydetmeyi unutmazmış. A. Ş. Hisar 3) esk. Birinin kendi maaşından kesilerek başkasına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
temizlemek — i 1) Arıtmak Yeşil alanların, parkların, koruların klorofili kirli havayı süzer, temizler. H. Taner 2) Sakıncalı, pürüzlü bir işi olumlu sonuçlandırmak 3) mec. Bitirmek, tüketmek Bir aylık iş vardı, bir haftada temizledim. Bir tepsi böreği… … Çağatay Osmanlı Sözlük