Translation: from turkish
öldürmek
-
1 öldürmek
-i1. 打死, 杀死, 弄死; 杀害: kuşu \öldürmek 打死鸟 kendini \öldürmek 自杀 Eline düşersem beni muhakkak öldürürdü. 我要是落在他的手里, 他非杀了我不可。Allah'ın öldürmediğini kim öldürebilir, işte yine iyileştim. 老天爷不让我死, 谁又能让我死?所以我又活过来了。2. 消除, 消灭, 去掉, 打消; 扼杀, 毁掉; 破坏, 损害; 摧残, 压制, 压垮; 杀青: soğanı tuzla ezip \öldürmek 用盐把洋葱杀一杀 Bu adamı içki öldürdü. 酒使这个人丧了命。Mesleği onu öldürüyor. 他的职业有损健康。Savaş birtakım sanayi kollarını öldürdü. 战争毁了许多工业部门。Kuraklık ekinleri öldürdü. 干旱使庄稼都枯萎了。3. 口́ 折磨, 磨难; 使痛苦, 使苦恼, 使痛不欲生, 使绝望; 使极度疲劳: Bu yol bizi öldürdü. 这条路把我们累死了。Onun tutumu karısını öldürüyor. 他的行为使自己的妻子很苦恼。Ancak ders verdiği çocuk, ağır anlıyordu, Bu da onu öldürüyordu. 但是他教的这个孩子头脑迟钝, 也把他折腾得够戗。4. 口́ 白白花费, 白耗费, 白浪费: zamanı \öldürmek 白浪费时间 Bütün bir günü öldürdük. 我们白白浪费了一整天时间。◆ Öldürseler kanı akmaz. (喻执拗的人)就是杀了他, 他也不出血。 -
2 öldürmek
-
3 öldürmek
1) УКIЫН, ГЪЭЛIЭН, ыпсэ/ и псэ ХЭХЫН3) (boğraköldürmek; süserek öldürmek; dürterek öldürmek) ЛIЫН -
4 öldürmek
уби́ть* * *-i1) убива́ть, умерщвля́тьkendini öldürmek — поко́нчить жизнь самоуби́йством
2) устраня́ть, уничтожа́ть что; отбива́ть (горечь и т. п.)açlığını öldürmek — утоли́ть свой го́лод
3) разг. му́чить, терза́ть, изводи́ть когоbu yol bizi öldürdü — э́та доро́га нас изму́чила
4) разг. по́пусту тра́титьbütün bir günü öldürdük — мы уби́ли це́лый день
-
5 öldürmek
v. kill, murder, put to death, exterminate, get rid of, shoot dead, assassinate, do away with, bump off, carry off, croak, cut down, destroy, dispatch, do in, drop, erase, get, ice, kill off, knock off, knock out, take smb.'s life, make away with--------öldürmek (hayvan)v. put down* * *kill -
6 öldürmek
öldürmek v/t töten; totschlagen (a Zeit); ermorden; Geruch, Geschmack neutralisieren, überdecken, beseitigen; z.B. Handwerk vernichten; Wetter jemanden ganz kaputtmachen; Gemüse dünsten -
7 öldürmek
В1) убива́ть, умерщвля́ть; лиша́ть жи́зниkendini öldürmek — поко́нчить жизнь самоуби́йством
2) устраня́ть, уничтожа́ть что; отбива́ть (горечь, запах) -
8 öldürmek
үтерү -
9 öldürmek
kuştin -
10 öldürmek
zabijać; zamordować -
11 öldürmek
укIын, ыукIын, къеукIы, гъэлIэн, егъалIэ -
12 öldürmek
أماتقتل -
13 öldürmek
1. أمات [أَمَاتَ]Anlamı: bir canlının hayatına son vermek2. قتل [قَتَلَ]Anlamı: bir canlının hayatına son vermek -
14 öldürmek
to kill, to murder, to butcher, to assassinate, to put sb to death, to do away with sb -
15 öldürmek
"/ı/ 1. to kill; to murder. 2. to get rid of the pungent taste or smell in (a food). 3. to kill (time). " -
16 öldürmek
öldürmək -
17 öldürmek
ubít; zabíjet; zabít; zničit
Look at other dictionaries:
öldürmek — I, 224, 522 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
öldürmek — i 1) Bir canlının hayatına son vermek Öldüreceği, laf söyleteceği adamı diri diri fırına kor, gözünün önünde yakardı. Ö. Seyfettin 2) Bitkinin solarak kurumasına sebep olmak Susuzluktan çiçekleri öldürdü. 3) Çok üzmek Ölüm bir eve girince sağ… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlığı öldürmek — açlık duygusunu yatıştırmak Kaldırılmış harman yerlerinden buğday toplayıp açlığımızı öldürdük. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit öldürmek — zamanı yararsız, gereksiz işlerle veya iş yapmadan geçirmek Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç için vakit öldürdüğü balıkçılık sanatında karar kılmıştı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaman öldürmek — boş şeylerle vakit geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
körünü öldürmek — hlk. gururunu kırmak, güçsüzlüğünü kabul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
postuna saman doldurmak — öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vücudunu ortadan kaldırmak — öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kârını tamam etmek — öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
cana kıymak — öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
elini kana bulamak (veya bulaştırmak) — öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük