Translation: from turkish
çocuk peydahlanmak
-
1 çocuk
ребёнок (м)* * *озвонч. -ğu1) ребёнок, дитя́çocuk aldırmak — сде́лать або́рт
çocuğu almak — принима́ть ро́ды
çocuk dünya getirmek — роди́ть [ребёнка]
çocuk düşürmek — преждевре́менно роди́ть мёртвого ребёнка
çocuk peydahlanmak — прижи́ть ребёнка
çocuk yapmak — забере́менеть
çocuk yetiştirmek — расти́ть ребёнка / дете́й
2) па́рень, молодо́й челове́к / мужчи́на3) перен. ребёнок, ма́лое дитя́otuz yaşında ama hâlâ çocuk — ему́ три́дцать лет, а он всё ещё ребёнок
4) обращениеçocuklar — де́ти!; ребя́та!
••- çocuk kalmakçocuktan al haberi — погов. уста́ми младе́нца глаго́лет и́стина
- çocuk oyuncağı
- çocuk oyuncağı haline getirmek -
2 çocuk bakıcı
= çocuk bakıcısı1) ня́ня2) воспита́тельница (детского сада, яслей) -
3 çocuk bakıcısı
-
4 çocuk gibi
1) как ребёнок, как дитя́ ма́лое2) легкове́рный, дове́рчивый•çocuk gibi sevinmek — ра́доваться как ребёнок
-
5 çocuk kalmak
остава́ться ребёнкомayol sen sahiden çocuk kalmışsın — эй, па́рень, ты в са́мом де́ле, ока́зывается, оста́лся ребёнком
-
6 çoluk çocuk
озвонч. -ğuча́да и домоча́дцы, семе́йствоçoluk çocuğa karışmak — обзавести́сь семе́йством
çoluk çocuk sahibi — оте́ц семе́йства
-
7 çocuk
adj. infant, junior, infantile--------n. child, kid, youngster, baby, infant, son, brat, chit, juvenile, mite, moppet, seed--------çocuk (erkek)n. nipper--------çocuk (ısk.)n. bairn* * *1. child 2. children 3. kid 4. kid (n.) -
8 top toplayıcı çocuk
top toplayıcı çocuk (tenis)n. ball boy -
9 şarkıcı çocuk
şarkıcı çocuk (kilise)n. choirboy -
10 cocuk
[T cocuk = child, from OT *chochuq]: boyA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > cocuk
-
11 çocuk
çocuk aldırma MED Abtreibung f;çocuk arabası Kinderwagen m;çocuk bahçesi Kinderspielplatz m;çocuk bakımevi Kinderheim n;çocuk bezi Windel f;çocuk dünyaya getirmek ein Kind zur Welt bringen;çocuk düşürme MED Fehlgeburt f;çocuk işi kinderleicht, Kinderei f;çocuk mahkemesi JUR Jugendgericht n;çocuk odası Kinderzimmer n;çocuk oyun alanı Kinderspielplatz m;çocuk parası Kindergeld n;çocuk yuvası Kindergarten m;-in çocuğu olmak ein Kind bekommen;okul çağındaki çocuk Kind n im schulpflichtigen Alter;okul çocuğu Schulkind n;toy çocuk grüne(r) Junge -
12 peydahlanmak
peydahlanmak zum Vorschein kommen, erscheinen (unerwartet, unerwünscht) -
13 çocuk düşürmek
\çocuk düşürmek (insanlar için)berçûn -
14 çocuk
- ğu is.1. 儿童, 小孩; 子女, 儿女, 孩子; 子孙后代; 小伙子: \çocuk çağı 童年时代 \çocuk arabası 童车 \çocuk bahçesi 儿童乐园 \çocuk bakımı yurtları 托儿所, 幼儿园 \çocuk yuvası 幼儿园 suçlu \çocukları 失足少年 Çocuklar yedi yaşında okula başlar. 儿童7岁开始上学。Komşusunun iki çocuğu var. 邻居有两个孩子。2. 孩子气的人, 缺乏经验或能力的人: Otuz yaşında ama hâlâ çocuk. 他都30岁了, 可是还孩子气十足。3. (相对)年少的人: Kendisini otuz yıldan beri tanırım, çok iyi çocuktur. 我30年前就认识他了, 是个很好的孩子。4. 在店铺打工的男童, 小厮◇ \çocuk acısı 丧子之痛: Birbiri arkasına ik çocuk acısına uğradıktan sonra feleğe küstü, şimdi hafta oluyor ki evden dışarı bile çıkmıyor. 他接连两次遭遇丧子之痛后便怨天尤人, 现在都两个星期了, 他连门都没出。\çocuk aldırmak 打胎, 堕胎 \çocuk bezi 尿布 \çocuk dili 儿童用语 \çocuk düşürmek 流产, 早产 \çocuk dünyaya getirmek 生孩子, 分娩 \çocuk düşürmek 堕胎 \çocuk getirmek 生孩子, 分娩 \çocuk gibi 1) 缺乏才能(或经验)的 2) 单纯的, 天真的; 易受欺骗的: Sen de çocuk gibisin, o adamın sözüne inanılır mı? 你也太天真了, 那个人的话能信吗?\çocuk istemek 想要孩子 \çocuk işi 小把戏, 儿戏, 简单且不重要的事 \çocuk olmak 孩子气, 耍小孩子脾气 \çocuk oyuncağı 1) 儿童玩具 2) 小事, 次要的事 3) 容易的事, 小儿科, 小菜一碟: Televizyon tamiri onun için çocuk oyuncağı. 修理电视对他来说是小菜一碟。\çocuk oyuncağı hâline getirmek (由于态度多变而)使缺乏严肃性, 使如同儿戏 \çocuk peydahlamak 未婚先孕 \çocuk ruhlu 童心未泯的, 孩子气的, 稚气未脱的 \çocuk yapmak 生孩子, 分娩 \çocuk yetiştirmek 培养孩子 \çocukla çocuk, büyükle büyük olmak 见什么人说什么话 \çocuku memeden kesmek (或 vazgeçirmek) 给孩子断奶 \çocuku olmak 生孩子, 分娩 \çocukun adını koymak 转́ (某种商品或服务的)报价 \çocukun rengi 孩子气: Çocuğun rengi geldi. 他的孩子气露出来了。◆ Çocuktan al haberi. 孩子嘴里吐真言; 童言无忌 -
15 çoluk çocuk
- ğu is.1. 老婆孩子, 妻儿老小: Çoluk çocuğu kardeşime bıraktım. 我把我的妻儿老小托付给了我的兄弟。Çoluk çocuk, karı kızan hepsi geliyor. 一家老小全都来了。Eline geçen paranın çoğu da çoluğa çocuğa gidiyor. 他挣点儿钱大都花在老婆孩子身上了。2. 孩子们; 毛头小子: Siz daha çoluk çocuksunuz. Böyle büyük meseleleri nasıl anlayabilirsiniz ki? 你们还是毛头小子, 这么重大的问题你们怎么能懂呢?Sokakta çoluk çocuğun gürültüsünden uyunmuyor. 街上一群孩子吵得人无法入睡。◇ \çoluk çocuk elinde kalmak 掌握在一群毛头小子手里 \çoluk çocuk sahibi olmak 娶妻生子, 成家立业 \çoluk çocuka karışmak 娶妻生子, 成家立业 -
16 çocuk
Uşaq; övlad; erkek çocuk – Oğlan; kız çocuk – Qız -
17 çocuk
(-ğu)1) ребёнок, дитя́çocuka ad koymak, çocukun adını koymak — дать ребёнку и́мя; назва́ть ребёнка
çocuk bahçesi — а) де́тский сад; б) де́тская площа́дка
2) па́рень, ма́лыйçocuklar — а) де́ти, детвора́, ребяти́шки, ребя́та; б) прост. ребя́та, па́рни; в) (обращение) ребя́та!
-
18 çoluk çocuk
семья́; жена́ и де́ти; домоча́дцы; де́ти, детвора́, дети́шкиçoluk(a) çocuğa karışmak — стать отцо́м семе́йства; обзавести́сь детьми́
çoluk çocuk sahibi — оте́ц семе́йства, глава́ семе́йства
-
19 çocuk
-
20 çocuk
Kind nt\çocuk aldırmak med abtreiben\çocuk düşürmek ( düşük yapmak) eine Fehlgeburt haben\çocuk gibi wie ein Kind; ( kolay kanar) kindlich\çocuk gibi sevinmek sich freuen wie ein Kind\çocuk dünyaya getirmek ein Kind zur Welt bringen\çocuk peydahlamak ( gebe kalmak) schwanger werden\çocuk yetiştirmek Kinder großziehençocuğu olmak ein Kind bekommen