Translation: from turkish
sırılsıklam islanmak
-
1 islanmak
2) (sırılsıklam islanmak) шъун/ уфэнщIын; шъугъэ/ уфэнщIащ: sırılsıklam ıslandı; мэшъу/ мэуфэнщI(ыр): sırılsıklam ıslanıyor -
2 sırılsıklam
наскво́зь промо́кший, вы́мокший, соверше́нно мо́крыйsırılsıklam olmak — наскво́зь промо́кнуть, промо́кнуть до ни́тки
-
3 ıslanmak
-
4 sırılsıklam
[sırı'lsıklam]s. 湿漉漉的, 湿淋淋的, 湿透了的: Sıcakta biraz yürüyünce sırılsıklam terledim. 高温下走了几步我就已经大汗淋漓。Yağmurda sırılsıklam ıslandım. 我被雨淋透了。 -
5 sırılsıklam
durchnässt, klatschnass, klitschnass, patschnass, pitschnass, triefnass\sırılsıklam etmek durchnässen\sırılsıklam oldum ich bin klatschnass, ich bin völlig durchnässt -
6 ıslanmak
намока́ть* * *намо́кнуть, промо́кнуть -
7 iliğine kadar ıslanmak
промо́кнуть до ни́тки -
8 ıslanmak
дымыку -
9 ıslanmak
подмокнуть, намокатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > ıslanmak
-
10 sırılsıklam
adj. soaking wet, drenched, sopping wet, sopping, like a drowned rat, wet through, dripping, wringing wet, wringing, sodden, soppy--------adv. head over heels* * *sodden -
11 suya düşüp ıslanmak
v. get a ducking -
12 sırılsıklam etme
n. drench -
13 sırılsıklam etmek
v. wet through, drench, saturate -
14 sırılsıklam olmak
v. be soaking wet, soak, get a good sousing -
15 yağmurdan sırılsıklam olmuş
adj. drenched with rain -
16 ıslanmak
v. get wet, dampen, draggle, soak -
17 sırılsıklam
-
18 ıslanmak
şil bûn -
19 ıslanmak
-
20 ıslanmak
İslanmaq
Look at other dictionaries:
sırılsıklam olmak — çok ıslanmak Sessiz yaşlarla sırılsıklam olan yanaklarından öptüm. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağmur yemek — yağmurda iyice ıslanmak, sırılsıklam olmak Ben önde, Nezir arkada, çamurlu yoldan, yağmur yiye yiye elimdeki pilli fenerin ışığında yürüyoruz. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük